doğru insanla yapılan gıybetin tadı bambaşkadır... o yüzden caz yapmaya gerek yok. sütten çıkmış ak kaşık gibi davranmaya daha da gerek yok.
ben dedikodu yaptım, yapıyorum ve yapacağım. sevdiğim insanlarla bir yaz akşamı balkonda ya da mutfakta çay + kuruyemiş gömerken, yeri gelecek bu sözlüğün bile dedikodusunu yapacağım.
bak daha demin
karıya kıza doymuş olmak diye bir başlık açtım. ondan bahsedeceğim mesela. ne insanlar, nasıl kafalar var ya hu diyeceğim. vallahi enteresan diyeceğim, şaşıracağım. muhtemelen siz de o sıralarda başka şeylerin dedikodusunu yapıyor olacaksınız, tek günahkar ben olmayacağım yani. sonuçta dedikodu sadece yakın çevreni kapsayan bir kavram değil. tarihsel bir dedikodu da yapılabilir...
veya gündemden. dedikodunun menzili yok.
johnny depp ve amber heard davası hakkında düşünüp konuşuyoruz mesela. o kadar global olmayalım dersek; düne kadar gündeme geldikçe bombalamadığınız fenomen/ünlü kalmadı lan. şimdi neye göre antidedikoducu oldunuz?
son olarak; dedikodu kadınlara özgü bir şey değildir, günahtır, yani insana özgüdür. dedikodu yapan erkek kısır partisi de yapsınmış da bilmem ne... seksistliğin bile bir onuru var be kardeşim. hadi diyelim dedikodu kadınlara özgü, ee ulan bu camii kıraathanesindeki hacı amcaların, okey masasındaki emekli dayıların, esnaf ahalisinin yaptığı şey ne? hayatımda tanık olduğum en büyük dedikodular bunlardan çıktı. çünkü genelde bel altı ya da para konuşuyorlar.